NATO’nun İşlevsizliği | Zelenski’nin Yalnızlığı

Günler önce başlayan ve Rusya’nın Ukrayna’yı etraflıca işgal planlamasını harekete geçirdiği savaş, Ukrayna’nın direnişi ile şiddetini artırarak devam ediyor. Silahlı kuvvetler açısından dünyanın en güçlü devletlerinden biri olan Rusya’nın saldırganlığına karşı Ukrayna şu ana kadar tek başına takdir toplayan bir karşı koyuşa imza attı. Son kale Kiev’de Ukrayna savunma tedbirlerini sıkı tutarken ilerleyen süreçte ne olacağı bilinmez ancak Ukrayna’nın tek başına işi oldukça zor görünüyor.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, Ruslara ait 14 savaş uçağı, 8 helikopter, 102 tank ve 536 zırhlı aracın vurulduğunu, Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Podolyak da 3 bin 500’den fazla Rus askerin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. (1)

Savaşın başladığı süreçle birlikte NATO,AB ve ABD, Rusya’ya karşı çeşitli ekonomik yaptırımlar uyguladılar. Ancak bu yaptırımların hiçbirisi Putin’i durdurmaya yetmedi. Dahası Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin yardım çağrılarına karşı da sıcak çatışmaya girmeyeceklerini net bir şekilde ifade ettiler. Zelenski: ”Yalnız kaldık. Kimse bizim için savaşmak istemiyor. Bizi NATO’ya almak istemiyorlar, güvenlik garantisi vermekten korkuyorlar.” cümlesiyle içinde bulundukları yalnızlığı dünya kamuoyu ile paylaşmıştı. NATO, sürecin buraya kadar gelmesini sağlayan manipülatif eylemlerin sonucunda işgal edilmeye çalışılan Ukrayna’ya karşı samimiyetsiz yardımları günümüzde amacı uluslararası savunma ve işbirliğini sağlamak olan örgütlerin ne kadar etkisiz olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) , Doğu’ya doğru genişlemesi çevresinde Rusya’yı çevreleyen ve manevra alanını daraltan bir düzen oluşturmuştu.

Haritanın dağılımından da anlayacağınız üzere NATO, Doğu’ya genişleme stratejisinde önemli bir aşama kaydetmiş. Olası bir Ukrayna’nın da NATO’ya girişi Rusya’nın uluslararası sistemde hegemonyasını temelden sarsabilecek bir ortam hazırlıyor. İşte tam bu sebeple uzun zamandır NATO ve onların ekseninde olan ülkeler manipülatif eylemlerle savaşın kışkırtılmasında önemli rol oynadılar. Ancak durum gerçek anlamda barışı ve güvenliği korumak olduğunda, Ukrayna tarafından gelen NATO’ya girmek istiyoruz teklifi karşısında NATO, prensiplerini ve ilkelerini acımasızca çiğnemekten de geri kalmadı. İşte iki yüzü farklı olan ve uzun zamandır kuruluş prensiplerini yerine getiremeyen NATO ve yancıları, her ülkenin kendi öz savunmasında yalnız olduğu gerçeğini de hatırlamamıza yardımcı oluyor.

Dün gece Zelenski yaptığı konuşmada, hükümet görevlileriyle birlikte mücadeleye devam ettiklerini ve son ana kadar öz savunmayı sürdüreceklerini belirten bir video yayınladı. Batı dünyasının bu standartsızlığına rağmen bağımsızlıkları için savaşan Ukrayna’nın Rusya’ya karşı öz savunması takdiri hak ediyor.

Rusya’nın sürecin savaş boyutuna gelmeden önceki durumundan sorumlu olduğunu söyleyemem ancak 21.yy’da Avrupa’nın doğusunda diplomatik müzakereleri reddedip üstüne de topyekûn savaşa girmeyi uluslararası hukuk ile birlikte medeniyet kavramını da çiğnemek olarak görüyorum. Umarım süreç karşılıklı bağımlılıklar ve zararlar göz önüne alındığında bir an önce sona erer ve diplomasi masasına oturulur.

Yorum bırakın

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑